• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

        Çizebiliyorsan çiz,çizemiyorsan oku.Hayal dünyanı paylaş ki başkaları da hayal etsin...

  Çizgi roman her şeyden önce bir sanattır.

  Çizgi roman her şeyden önce bir sanattır. Bu yüzden gelişimi Türk sanat hayatının gelişimiyle paraleldir. Ortaya çıkardığı sanatçılar, Türk resminin ve grafik sanatının gelişiminde büyük rol sahibidirler. Edebi yönü de olduğundan yazın hayatımızın olgunlaşmasında payı vardır. Sonuçta görsel bir malzemedir. Bu yüzden sinema ve gösteri dünyamızı beslemiştir. Nihayet bir yayın ürünüdür ve bu özelliğiyle basın-yayın sürecinin hem sektörel hem de kurumsal sürecine önemli katkılarda bulunmuştur.

  Internet ve televizyonun henüz hayatımızda olmadığı dönemlerde çizgi roman halkın en çok rağbet ettiği günlük eğlence aracıydı. O dönemlerde tüketim günümüzdeki kadar hızlı olmadığından insanlar çok sayfalı çizgi romanları günlere yayarak okuyordu. Ancak belli bir kalitenin üzerindeki ürünlerin alıcı bulduğu o dönemlerde, okuma alışkanlığı da günümüzle kıyaslanmayacak kadar çoktu. Çizgi roman insanların hem görsel ve kurgusal ihtiyaçlarını, hem de okuma isteklerini karşılıyordu. Çizgi roman bu yüzden benzeri faaliyetler içinde tüketim sürkilasyonu en yoğun üründü.

  Çizgi romanı mutlaka bir kategoriye dahil etmek gerekirse buna illüstrasyon diyebiliriz. Çünkü çizgi roman, çizgi-metin bütünlüğüyle illüstrasyon özelliği gösterir. Bu yüzden genel olarak grafik sanatlar içinde yer alır ve yine onun inceleme konusudur. Bu tez çalışmasına konu oluşunun sebebi illüstrasyonun sanat ve ticaret alanında bilinen en somut türünün çizgi roman oluşudur.

Gazete, dergi, kitap gibi basılı bir ortamda çizim dizileri aracılığıyla anlatılan öykülere çizgi roman denmektedir. Çizgi romanda anlatımın ağırlığı daha çok çizimlerdedir, ama yazı da, konuşma ve düşünme balonları içinde buna katılır. Ayrıca kısa açıklamalar, ünlem sözcük ve imleri de kullanılır, böylece resimle yazının birbirinden ayrılmaz bir bütün oluşturduğu bir anlatım biçimi ortaya çıkar.

Çizgi romanda çizgiler gerçekçi ya da karikatürleştirilmiş, öyküler de gerçekçi ya da gerçek dışı olabilir. Öykü bir kerede bitebileceği gibi, birkaç dizi boyunca da sürebilir. Önemli olan bunların çizgi romanın bilinen, tanınan kahramanlarının başından geçiyor olmasıdır. Çizimlerin içine yerleştirildiği kareler, öykünün aşamalarını belirler. Öykülerde kullanılacak kare sayısı çizgi romanın yayımlandığı ortama göre 3-4 ile 12-15 arasında değişir. Karelerin sayısı ve düzenlenişi çizimleri olduğu kadar, öykünün konusunu da etkileyen önemli bir öğedir.

Çizgi romanda öykü kısıtlaması yoktur. Geçekçi, fantastik, destansı, ironik her tür öykü çizgi roman konusu olabilir. Önemli olan anlatımın güçlü olmasıdır. Bu esas çizgi romanın tekniğini de etkiler. Örneğin öykümüz destansı bir kahramanın maceralarını anlatıyorsa kahraman karakterine uygun çizilmelidir. Güçlü, estetik, yakışıklı ya da güzel olmalıdır. Kahramanın görkemini artırmak ve iyilerin tarafında olduğunu anlatmak için bir takım detaylar gereklidir. Örneğin kafası vücuduna oranla daha küçük, kostümü estetik olmalıdır. Kötü karakterin ise tersine kafası vücuduna oranla daha büyük, kostümü de itici olmalıdır. Bu klişe anlatım yollarından sadece biridir. Çizgi romanda buna benzer ifadeyi güçlendirici yüzlerce teknik vardır.

Sonuçta resimden metine, kompozisyondan kurguya kadar her şey sanatçının hayal gücünün bir eseri olacaktır.

KAYNAK frpnet.net



63 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın